Haber

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Ankara’da olsam Bozdağ Can Atalay’ın kararını okurdu

Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay’ın görevden alındığı oturumda BAE’yi ziyaret eden Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Ankara’da olması halinde kararı Bekir Bozdağ’a okutacağını söyledi.

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın üyeliği, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasının ardından iptal edildi. Ulusal Meclis.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay’ın rütbesinin düşürülmesinin ardından CHP ve TİP’in vatandaşları sokağa davet etmesiyle ilgili değerlendirmesi sorulan TBMM Başkanı Kurtulmuş, siyasi tartışmaların sürdüğünü söyledi. Bugüne kadar Can Atalay meselesi veya başka bir mesele üzerinden karıştırıldılar.” İşin bu noktaya gelmesini doğru bulmadığını söyledi.

“ANKARA’DA OLSA BİLE BOZDAĞ KARARI OKUTURDU”

Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Körfez turunun aylar öncesinden planlandığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz buradayken milletimizin verdiği yetkiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, Milletimizi temsilen, ülkeler arası diplomatik ilişkilerin artırılmasına yönelik görüşmelerde bulunulması ve parlamenter diplomasinin olanaklarından faydalanılması amacıyla böyle bir çalışma yapılması, beni kişisel olarak ilgilendiren bazı açıklamaları kategorik olarak reddettiğimi, hatta bu ziyareti Atalay’ın okumasıyla ilişkilendirdiğimi belirtmek isterim. Karar. Bunlar haksız ve asılsız yorumlar. Bu ziyaretler aylar öncesinden planlanmıştı. Uygulamaya göre Meclis Başkanı Meclis’e bilgi vermiyor. “Zamanı yöneteceği açık. Bu hafta Ankara’da olsaydık Sayın Bozdağ kararı tekrar okurdu. Çünkü Meclis çalışmalarında Genel Kurulun yönetimi görevli başkan yardımcısı tarafından yürütülür. Dolayısıyla bu süreci, özellikle bundan doğacak siyasi tartışmaları sokakta çözmeye çalışmak doğru değil.”

İki yargı kurumu arasındaki hukuki anlaşmazlığın tarafının Meclis olmadığını başından beri söylediler; Meclis’in bu süreçte taraf olmaması için özel bir özen gösterdiklerini vurgulayan Kurtulmuş, Meclis’in açıldığı ilk gün Atalay’ın adının yemin için okunduğunu, davet edildiğini ancak Meclis üyesi olmadığı için gelemediğini hatırlattı. tutuklu. Tüm tarafların ortak anlayışıyla Atalay’ın özlük haklarının da verildiğini, danışmanlarının atandığını ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Kurulu’na seçildiğini belirten Kurtulmuş, tüm süreç boyunca Meclis’in durumunun net olduğunu söyledi.

“YÜKSEK YARGI BİRBİRİYLE ÇATIŞAN VE FARKLI KARARLARA SAHİP KURUMLAR OLMANIN ÖTESİNDE OLMALIDIR”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yerel mahkeme adına karar verme ve Atalay’ın tutukluluğunu kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Meclis’te birçok kez milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, üyelikleri kaybedildi… Benzer olaylar defalarca tekrarlandı. Bu anlamda bu, temel itibarı ile Meclis’in sorumluluğundadır.” Görev, Anayasa’da bu konuda var olan çelişkileri ortadan kaldırmaktır. Yüksek yargının birbiriyle çelişen, kararları farklı olan kurumlar olmanın ötesine geçmesi gerekiyor. Her birinin işlevi açıktır. Her birinin görevi mutlaktır. Hiçbir mahkemenin devletin diğer kurumları üzerinde hiçbir hakkı ve yetkisi yoktur. Dolayısıyla tüm bunların yeniden düzenlenmesi gerekiyor, örneğin 153, 138. unsurların yeniden düzenlenmesi gerekiyor, 14. sayıda devlete karşı yapılan hataları tespit eden faaliyetlerin daha net hale getirilmesi için bazı değişiklikler yapılması gerekiyor. ‘Konu kişiselleştirilmemeli’ derken bu ve benzeri sorunların sistemli bir şekilde ele alınması gerektiğini kastediyoruz. “Sorunu çözmenin Meclis’in görevi olduğunu hatırlatmak isterim.”

Mahkemenin Atalay’ın TBMM Genel Kurulu’nda okunmak yerine beklemede tutulmasına ilişkin gerekçeli kararına yönelik eleştirilere de değinen Kurtulmuş, “Kararın okunmasında acele edilmeyerek ilgili milletvekiline bilgi verildi. Yargı yollarının tüketilmesi ve aralarındaki içtihat farklılıklarının yüksek mahkemeler tarafından çözümlenmesi imkanı.Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarını hukuki açıdan inceleyen “Biz bunu uygulayabilecek durumda değiliz ve durumda değiliz. Muhatap ilk derece mahkemesidir.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu